Covid zamanlarında ruh sağlığı

Covid-19 salgını ruh sağlığımızı nasıl etkiliyor?Dahası, bundan geri dönebilir miyiz?

Pandemiden önce, ruhsal bozukluklar toplum üzerindeki sağlıkla ilgili yüklerin önde gelen nedeniydi ve buna en çok katkıda bulunanlar depresif ve anksiyete bozukluklarıydı.Salgın işleri daha da kötüleştirmiş görünüyor.Lancet'te dünya çapında yakın zamanda yapılan bir araştırma, haberlerdeki günlük Covid-19 enfeksiyon oranlarının ve hareketlilikteki azalmaların majör depresif ve anksiyete bozukluğu prevalansının artmasıyla ilişkili olabileceğini buldu.Bu araştırmaya göre, kadınlar pandemiden erkeklerden daha fazla etkilenirken, genç yaş grupları daha büyük yaş gruplarından daha fazla etkilendi.

Covid krizi, beraberinde gelen önlemler de dahil olmak üzere uzadıkça, zihinsel sağlığımız baskı altında.Belçika'da yapılan bir ankete göre, kaygı ve depresif duygulardan muzdarip olduğunu belirten Belçikalıların sayısı hiç bu kadar yüksek olmamıştı ve pandeminin başlangıcıyla karşılaştırılabilir: Yetişkin katılımcıların %21'i depresyondan muzdarip olduklarını ve %24'ü kaygıyla uğraştıklarını söylüyor.Sciensano'dan Belçikalı araştırmacı Stefaan Demarest, "Özellikle bu son Omicron dalgası, en kötüsünün geride kaldığını düşünenlere ağır bir zarar verdi" diyor.

Geçen Kasım ayında yayınlanan bir başka çalışmada, ankete katılan Fransız öğrencilerin %36'sının ilk karantina sırasında depresif belirtileri olduğunu ve %50'sinin ikinci karantina sırasında aynı belirtileri bildirdiği belirtildi.Aynı eğilim, kaygı belirtileri için de bulundu; ankete katılan öğrencilerin %27,5'i bunları bildirdi, bu rakam öğrenci olmayanlar için %16,9'du.Bunun da ötesinde, öğrencilerin %12,7'si intihar düşüncesi bildirdi, bu oran öğrenci olmayanlar arasında %7,9'du.